Pazar günkü yazımda, “Siyah Müslümanlar”ın Latin Amerika tarihinde bıraktıkları izlerin  bilinçli bir ÅŸekilde silinmeye çalışıldığına dair bazı bilgiler vermiÅŸtim. Okurlarımızdan bu konuda pek çok mail aldım. Latin Amerika’nın unutulmuÅŸ müslümanlarına iliÅŸkin bilgi eksikliÄŸimiz olduÄŸu aÅŸikar. Oysa köleliÄŸe karşı verilen mücadelede parlak sayfalar açtılar. 

“Kristof Kolomb” bize  ‘kaÅŸif’ olarak tanıtıldı. Hakikatte Kolomb, “yüzde 10”  hisse karşılığında, Ä°spanya adına altın ve köle peÅŸinde koÅŸan bir maceracıydı. 1492’de Haiti’de yerliler tarafından sevecenlikle karşılanan Kolomb seyir defterine bakın neler yazmış:

“Silahları yok, silahlar hakkında bilgileri de yok. Onlara kılıcımı gösterdiÄŸimde, sapı yerine ucunu tutarak ellerini kestiler. Demirleri yok. Mızrakları kamıştan. Onlardan iyi  birer köle olur. Elli kiÅŸi onları rahatlıkla zaptedebilir ve onlara istediÄŸimiz her ÅŸeyi yaptırabiliriz.”

Misafiri ve paylaÅŸmayı seven Haiti yerlilerinin kulaklarını süsleyen altın takılar Kolomb ve avanesinin iÅŸtahını kabarttı. Amerikalı tarihçi Prof. Howard Zinn’in “Gençler Ä°çin Amerika BirleÅŸik Devletleri Halkları Tarihi” baÅŸlıklı kitabında vurguladığı gibi, bir bakıma o ufak altın takılar tarihi ÅŸekillendirdi. Bu tarih, Amerika’nın sakinleri olan milyonlarca kızılderilinin yok edilmesi ve milyonlarca Afrikalı’nın köleleÅŸtirilmesi tarihidir.

Prof. Howard Zinn’in verdiÄŸi bilgilere göre sadece 1619 yılında bir milyon kiÅŸi Afrika’dan kaçırılarak Güney Amerika ve Karayip adalarına köle olarak getirildi. KöleleÅŸtirilen Afrikalılar, Ä°spanyol ve Portekiz  kolonilerine ait maden ocakları ve ÅŸeker tarlalarında iÅŸe koÅŸuldular. Ä°ngilizler ve Fransızlar da  bu utanç verici insanlık dramının baÅŸ aktörleridir.

“Siyah Müslümanlar”ın 1791’deki “Haiti Devrimi”nde veya Amerika’nın diÄŸer bölgelerindeki köle isyanlarında oynadıkları rolün Batılı tarihçiler  tarafından görmezden gelindiÄŸine deÄŸinmiÅŸtim. Ä°lgilenen okurlar için Susan Buck-Mors’un 2009’da yayımladığında polemiklere yol açan “Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih” kitabını salık veririm. Yazar, dünya tarihinde belirleyici bir uÄŸrak olduÄŸu halde Haiti Devrimi’nin ısrarla unutulmuÅŸ olduÄŸunu meÅŸhur tarih filozofu Hegel üzerinden tartışmaya açıyor.

Åžiddetle tavsiye edeceÄŸim bir diÄŸer  kitap ise, Dr. Sylviane Anna Diouf’un “Allah’ın Kulları: Amerika Kıtasında KöleleÅŸtirilmiÅŸ Afrikalı Müslümanlar” baÅŸlıklı kitabı. Fransızca, Ä°spanyolca ve Portekizce metinlere dayanarak yaptığı çalışmada yazar,  Afrikalı müslümanların Latin Amerika’daki mirasını inceliyor. Bu mirasın kolektif hafızadan silinmesi yönündeki çabaları da, bilimsel körlükleri de eleÅŸtiren yazara göre müslümanların Amerika tarihindeki yeri  köleliÄŸe karşı parlak bir güç, toparlanma, cesaret, onur ve haysiyet mücadelesidir. Yazar, müslümanların köle isyanlarında oynadıkları rolü ÅŸöyle özetliyor:

 “TeÅŸkilatlı ve coÅŸturucu bir güç olarak Amerika’daki Ä°slam, isyan ve baÅŸkaldırının da katalizörüydü. ÇoÄŸu dikkatle hazırlanmış köle ayaklanmalarında, Ä°slam önemli bir rol oynadı ve özgür erkek ve kadınların Afrika’ya geri gönderilmesinde motive edici bir güç oldu.”

Dr. Diuof, Afrika’daki yurtlarından zorla koparılarak köleleÅŸtirilen müslümanların düÅŸmanca bir ortam içerisinde sergiledikleri direniÅŸe iliÅŸkin birbirinden ilginç hayat hikayelerine yer veriyor. Hikayeler hakikaten çok etkileyici.  Yazar Afrikalı Müslüman emirlerin Batılı kölecilere karşı verdikleri mücadeleye dair detaylarla araÅŸtırmayı daha da zenginleÅŸtirmiÅŸ. 

YENÄ°ÅžAFAK